Hesap ve Mizan Ne Demek? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Derin Bir Bakış Giriş: Farklı Pencerelerden Aynı Kavrama Bakmak Hayatta bazı kavramlar vardır ki hem günlük yaşamda hem de büyük medeniyetlerin düşünce dünyasında ortak bir yer tutar. “Hesap” ve “mizan” da tam olarak bu kavramlardandır. Kimi için sadece bir muhasebe terimi, kimi için ilahi adaletin ölçüsüdür. Bazen bir işletmenin defterlerinde karşımıza çıkar, bazen de insanın vicdanında ve inancında yankı bulur. Bu yazıda, hesap ve mizan kavramlarını hem küresel hem de yerel perspektiflerden ele alarak onların çok katmanlı anlam dünyasına bir yolculuk yapacağız. Hesap Nedir? Sadece Sayı Değil, Sorumluluk Kelime kökeni Arapçaya…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Gözleme Hamuruna Maya Konulur mu? Bir Tarihçinin Sofrasından Zamanın Hamuru Geçmişi anlamak, yalnızca olayları bilmek değil; kokuları, tatları ve dokuları da hissetmektir. Bir tarihçi olarak, tarihin büyük savaşlarını, devrimlerini ve ideolojilerini incelerken bazen bir hamurun içinde gizlenen kültürel izleri fark ederim. Çünkü yemek, toplumun sessiz tarihidir. Gözleme hamuruna maya konulur mu? sorusu bu anlamda yalnızca mutfakla değil, bir halkın yaşam biçimiyle, tarımsal gelenekleriyle ve tarihsel dönüşümleriyle ilgilidir. Gözleme, Anadolu mutfağının hem geçmişle bağı hem de bugünün hızlı dünyasında ayakta kalan sade bir direnişidir. Mayasız hamurdan yapılması, aslında bir tarihsel bilinçtir: sadeliğin, hızın ve doğrudan emeğin ifadesidir. Anadolu’nun Sofrasından Tarihin Hamuruna…
Yorum BırakBorsa Hangi Saatlerde Yükselir? Zamanın Nabzını Tutmak Borsanın “yükselme saati” tek bir sihirli ana bağlı değildir; likidite, haber akışı ve yatırımcı psikolojisinin kesiştiği pencerelerde (açılış, öğle-durgunluk, kapanış ve veri açıklama saatleri) olasılık artar. Şunu baştan söyleyeyim: Borsa benim için yalnızca grafiklerden ibaret değil; ritmi, nabzı, iniş-çıkışları olan yaşayan bir organizma. Bir kahveyle ekranın başına geçtiğimde aklımdaki soru hep aynı: “Bugün yükselişin sesi nereden gelecek?” Bu yazıda, “Borsa hangi saatlerde yükselir?” sorusunu romantize etmeden ama tutkuyla; tarihten bugüne, yerelden küresele ve hatta beklenmedik alanlara uzanarak konuşalım. Rahatınıza bakın; sanki aynı masadayız. Kökenler: Zilin Çaldığı Anlardan Ekranların Işığına Eski salon işlemcili günlerde…
Yorum BırakGöz Alıcı Deyim midir? – Kültürler Arası Işıltının Antropolojik Anlamı Giriş: Kültürlerin Işıltısına Yolculuk Bir antropolog olarak, dünyayı anlamanın en büyüleyici yollarından biri, insanların kullandıkları dil ve semboller aracılığıyla kültürlerini okumaktır. “Göz alıcı” ifadesi, Türkçede sıkça karşımıza çıkan bir deyimdir. Ancak bu basit gibi görünen söz, sadece estetik bir yargı değil, aynı zamanda bir kültürel göstergedir. Çünkü her toplumun “göz alıcılığı” algısı farklıdır. Bir toplumun gözünü kamaştıran şey, bir diğerinde sıradan kalabilir. Bu yazı, “göz alıcı” ifadesini yalnızca dilsel bir unsur olarak değil, ritüeller, semboller ve kimlik inşası bağlamında inceleyen bir antropolojik keşfe davettir. Peki, ne zaman bir şey göz…
Yorum BırakHAP’ın Açılımı Nedir? Yanlış Sorudan Doğru Cevaba: Bağlamı Olmayan Kısaltma, Bilgi Kirliliği Yaratır Bazı sorular, masum görünür ama bizi yanlış yerlere sürükler. “HAP’ın açılımı nedir?” tam da böyle bir soru. Çünkü tek bir “doğru” yok: HAP bazen bir hastane kriz planıdır, bazen evinizdeki akıllı cihazların konuştuğu protokoldür, bazen de çevre mevzuatının bel kemiği. Hatta tıpta aynı üç harf, bambaşka bir hastalığı anlatır. O halde asıl mesele şu: Hangi bağlamdan konuşuyoruz? Bağlamı görmezden gelen SEO başlıkları, sosyal medya postları ve sözlük kopyaları, tek cevabı varmış gibi davranarak okuru yanıltıyor. Bugün o sis perdesini aralayalım. Tek bir “HAP” yok; sağlıkta, çevrede, mühendislikte…
Yorum BırakGeri Bildirim Nasıl Kapanır? Psikolojik Bir Analiz Bir psikolog olarak, insan davranışlarını gözlemlediğimde sürekli şu soruyu sorarım: “Bir insan neden bir noktada, geri bildirime karşı kapalı hale gelir?” Geri bildirim almak, gelişim ve değişim için kritik bir süreçtir, ancak bazen bu süreç istenmeyen bir hal alabilir. İnsanlar geri bildirim aldıklarında, bazen savunmaya geçer, reddeder ya da duygusal olarak uzaklaşırlar. Bu durum, sadece bireysel düzeyde değil, aynı zamanda toplumsal ilişkilerde de sorun yaratabilir. Peki, geri bildirim nasıl kapanır? İnsanlar neden geri bildirime karşı kapanır? Bu yazıda, bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektiflerinden geri bildirim süreçlerini inceleyecek, bu durumu anlamamıza yardımcı olacak…
Yorum BırakGerginlik Niye Olur? Gerginlik, insan hayatının hemen hemen her alanında karşılaşılan bir durumdur. Farklı şekillerde tezahür eder: İki kişi arasındaki tartışma, bir toplumda yaşanan sosyal huzursuzluklar veya bireysel psikolojik baskılar… Peki, gerginlik neden olur? Bu sorunun cevabı, sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal ve hatta tarihsel düzeyde de incelenebilir. Gerginlik, çeşitli faktörlerin bir araya gelerek oluşturduğu bir dinamikten ibarettir. Bireysel, toplumsal, kültürel ve psikolojik etkenler, gerginliğin doğmasında önemli rol oynar. Ancak bunların tarihsel ve akademik açıdan nasıl şekillendiğini daha iyi anlayabilmek için gerginlik kavramını birkaç farklı perspektiften ele almak gerekmektedir. Gerginliğin Tarihsel Arka Planı Tarih boyunca, insan ilişkilerindeki gerginlikler çoğunlukla toplumsal…
Yorum BırakBir hikâye paylaşmak istiyorum seninle… Belki bir sofrada oturmuşuzdur; bir tabakta sade bir ekmek, gözlerde geçmişin yankısı. Hamursuz Bayramı’nın hikâyesi, aslında aceleyle yoğrulmuş bir hamurun, bir halkın kalbine kazınmış umudun hikâyesidir. Bir Kaçışın ve Umudun Hikâyesi Mısır’ın kavurucu sıcağında, kölelik zincirlerinin gölgesinde yaşardı İsrailoğulları. Her sabah güneş doğduğunda, bir başka umutsuzluk başlardı. O günlerden birinde, Musa adında bir adam çıktı ortaya. Erkeklerin dünyasında, çözüm odaklı ve stratejik bir bakışla konuşuyordu. “Hazırlanın,” dedi, “Çünkü gitme vakti geldi.” Yanında, kardeşi Harun ve sessizce dua eden kadınlar vardı. Kadınların elleriyle yoğrulan hamur, o gece kabarmaya fırsat bulamadı. Çünkü firavunun askerleri peşlerindeydi; zaman yoktu.…
Yorum BırakDuran Arabada Hava Yastığı Açılır mı? Gerçekler ve İnsan Hikâyeleriyle Bir Yolculuk Bir gün trafikte seyrederken, yan şeritte duran bir aracın hava yastıklarının patlamış olduğunu gördüğünüzü düşünün. “Nasıl olur?” diye merak edersiniz. Araç hareketsizken bile hava yastığı açılır mı? İşte bu soruya yanıt ararken, yalnızca teknik bilgiler değil; aynı zamanda gerçek insanların yaşadığı hikâyeler de devreye giriyor. Çünkü otomobil güvenliği, soğuk bir mühendislik meselesinden öte, hepimizin hayatına dokunan çok insani bir konu. Duran Arabada Hava Yastığı Açılır mı? Hava yastığının temel prensibi Hava yastıkları, aracın çarpışma anında sensörler tarafından algılanan ani ivme kaybı sayesinde devreye girer. Bu sensörler, araç hareketsiz…
Yorum BırakAra Kararlar Gerekçeli Olmak Zorunda Mı? Toplumsal Bir Bakış Toplumsal yapıların ve bireylerin etkileşimini anlamaya çalışan bir araştırmacı olarak, insanın karar alma süreçlerini incelediğimizde, bu kararların yalnızca bireysel bir seçim değil, aynı zamanda toplumsal normlar, kültürel pratikler ve cinsiyet rollerinin de ürünü olduğunu fark ediyoruz. Özellikle “ara kararlar” konusu, çoğu zaman gerekçelendirilmesi gereken bir durum olarak kabul edilse de, bazen bu kararların gerekçeli olup olmaması toplumsal yapıya, bireysel duruma ve verilen kararın mahiyetine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Peki, ara kararlar gerçekten her zaman gerekçeli olmak zorunda mı? Bu yazıda, toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler ışığında ara kararların gerekçeli…
Yorum Bırak